الإنجليزية - التركية
تعريف fearful, in fear, apprehensive في الإنجليزية التركية القاموس.
- afraid
- {s} korkan
Korkan tek kişi sen değilsin.
-You're not the only one who's afraid.
Her zaman korkan insanların işe yaramaz olduğunu düşünüyorum.
-I think people who are always afraid are useless.
- afraid
- korkmuş
O, çok korkmuş görünüyor.
-She looks very much afraid.
O korkmuş hissetmeye başladı.
-He began to feel afraid.
- afraid
- korkar
O, karanlıktan çok korkar.
-She is very afraid of the dark.
Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
-I'm afraid you have dialed a wrong number.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف fearful, in fear, apprehensive في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} afraid
fearful, in fear, apprehensive
الواصلة
fearful, in fear, ap·pre·hen·siveالنطق
Resimler
السابق
المفضلات