Sadece kendimi suçlamak zorundayım.
 - I've got only myself to blame.
Başka kimi suçlamak istersiniz?
 - Who else would you like to blame?
Hayır, kabahatin bende olduğunu düşünmüyorum.
 - No, I don't think that I am to blame.
Tom hataları için her zaman başka birini suçlamaya çalışır.
 - Tom always tries to blame someone else for his failures.
Suçu üstlenmeye razı oldu.
 - She consented to take the blame.
Sadece sen değil aynı zamanda ben de suçlanacaktım.
 - Not only you but I also was to blame.
O bütün problemleri için onu suçladı.
 - She blamed him for all her problems.
Tom, John'a vurduğu için Mary'yi suçlamadı.
 - Tom didn't blame Mary for hitting John.
Tom hataları için her zaman başka birini suçlamaya çalışır.
 - Tom always tries to blame someone else for his failures.
Tamamen masum olmadığını biliyorum, sen de suçun birazını paylaş.
 - I know you're not completely innocent, you too, share some of the blame.