Irkçı gerilimler yüksek kaldı.
 - Racial tensions remained high.
Tom gerilimi hafifletmeye çalıştı.
 - Tom tried to ease the tension.
Gerginlikler artıyordu.
 - Tensions were increasing.
Tom, John ve Mary arasında bir gerginlik hissetti.
 - Tom sensed a tension between John and Mary.