Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir.
 - If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.
Ben bir sonsuzluk için beklemeye konmuştum.
 - I was kept waiting for an eternity.
Şimdiye kadar ebediyetin ne için var olduğunu bilmezdim. Aramızdan bazılarının Almanca öğrenmesine bir şans vermek içinmiş.
 - Never knew before what eternity was made for. It is to give some of us a chance to learn German.
Ebedilik gerçekten çok uzun bir zaman.
 - Eternity is a really long time.
Biz ahiret için çalışırız, şu an için değil.
 - We work for eternity, not for the moment.