exhibiting the activity and motion of many living beings; swarming; thronged

listen to the pronunciation of exhibiting the activity and motion of many living beings; swarming; thronged
الإنجليزية - التركية

تعريف exhibiting the activity and motion of many living beings; swarming; thronged في الإنجليزية التركية القاموس.

alive
canlı

Onun dün yakaladığı balık hâlâ canlı. - The fish he caught yesterday is still alive.

Ben balığı canlı tutacağım. - I will keep the fish alive.

alive
{s} diri

Tom Mary'nin ölü mü ya da diri mi olduğunu bilmiyor. - Tom doesn't know if Mary is dead or alive.

Ölü ya da diri, seni hep seveceğim. - Alive or dead, I'll always love you.

alive
{s} sağ

Doktorlar onun öldüğünü düşünmüştü ama o bugün hâlâ hayatta ve sağlıklı ve bir işi ve bir ailesi var. - The doctors thought he was dead, but today he is still alive and healthy, and has a job and a family.

Arabanın parçalanması hakkında üzgün olduğunu biliyorum fakat yaralanmadın ve sağ olduğuna şükretmelisin. - I know you're upset about your car being totaled, but you weren't injured and you should be thankful to be alive.

alive
{s} hayat dolu

Yer yaratıcı genç insanlarla hayat doluydu. - The place was alive with creative young people.

alive
hayatta olmak

Hayatta olmak ne anlama geliyor? - What does it mean to be alive?

Hayatta olmak iyidir. - It's good to be alive.

alive
dirimli
alive
hareketli
alive
yaşam dolu
alive
{s} farkında

Ben tamamen tehlikenin farkındaydım. - I was fully alive to the danger.

Biz ne olduğunun farkındaydık. - We were alive to what was going on.

alive
şevkli
alive
alive with bees arı dolu
alive
{s} hayatta

Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı. - If it hadn't been for you, he would still be alive.

Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta. - Both brothers are still alive.

alive
{s} yaşayan

Alman Die Welt gazetesi, Kanada Başbakanı Justin Trudeau'yu yaşayan en seksi politikacı olarak nitelendirdi. - The German newspaper Die Welt has called Canada's Prime Minister, Justin Trudeau, the sexiest politician alive.

Filler bugün yaşayan en büyük kara hayvanlarıdır. - Elephants are the largest land animals alive today.

alive
{s} elektrik yüklü
alive
sevinçli
alive
Man alive I argo Hey mübarek I
الإنجليزية - الإنجليزية
alive

The Boyne, for a quarter of a mile, was alive with muskets and green boughs. -- Thomas Babington Macaulay.

exhibiting the activity and motion of many living beings; swarming; thronged

    الواصلة

    exhibiting the ac·ti·vi·ty and mo·tion of ma·ny li·ving beings; swarming; thronged

    النطق

المفضلات