Some young Japanese people prefer being single to being married.
- Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
I am married and have two children.
- Evliyim ve iki çocuğum var.
Our wedding anniversary is coming soon.
- Evlilik yıl dönümümüz yakında geliyor.
Because he was unemployed, their wedlock failed.
- O, işsiz olduğu için, onların evliliği başarısız oldu.
Tom continued his relationship with that married woman.
- Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.
Tom and Mary are newlyweds.
- Tom ve Mary yeni evliler.
Tom and Mary are still newlyweds.
- Tom ve Mary hala yeni evliler.