According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.
 - Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.
 - Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.
Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
 - Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
How are your wedding plans coming?
 - Evlenme planlarınız nasıl geliyor?
She decided to get married to Tom.
 - Tom'la evlenmeye karar verdi.
One hundred and fifty thousand couples are expected to get married in Shanghai in 2006.
 - Yüz elli bin çiftin, 2006 yılında Shanghai'da evlenmesi bekleniyor.
Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
 - Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
How are your wedding plans coming?
 - Evlenme planlarınız nasıl geliyor?
Lisa Lillien is married to Dan Schneider.
 - Lisa Lillien, Dan Schneider ile evlenmiştir.
I'm getting married to her in June.
 - Onunla Haziran'da evleneceğim.
She wants to marry her daughter to a doctor.
 - Kızını bir doktorla evlendirmek istiyor.
Would you want your daughter to marry a guy like me?
 - Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin?