Benim sizin yardımınıza ihtiyacımız yok.
- Ich brauche eure Hilfe nicht.
İstediğim şeyler hiç zamanında olmuyor. Öyleyse, sizinkiler neden zamanında olsun?
- Meine Bedürfnisse werden nicht erfüllt, warum sollen dann eure Bedürfnisse erfüllt werden?
İstediğim şeyler hiç zamanında olmuyor. Öyleyse, sizinkiler neden zamanında olsun?
- Meine Bedürfnisse werden nicht erfüllt, warum sollen dann eure Bedürfnisse erfüllt werden?
Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
Ben dün sizin babanıza rastladım.
- I ran into your father yesterday.
Geçen sene Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
Bu senin Japonya'ya ilk ziyaretin mi?
- Is this your first visit to Japan?
Time is up. Hand in your papers.
- Die Zeit ist um. Bitte gebt eure Arbeit ab.
We will accept your conditions.
- Wir werden eure Bedingungen annehmen.