ergänzung

listen to the pronunciation of ergänzung
ألمانية - التركية
الإنجليزية - التركية

تعريف ergänzung في الإنجليزية التركية القاموس.

addition
{i} toplama

Toplamayı severim ama çıkarmayı değil. - I like addition but not subtraction.

Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor. - My boy can't do addition properly yet.

addition
ilave

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor. - Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.

addition
ulama
addition
ekleme

Komite eklemeyi onayladı. - The committee approved the addition.

Ekleme ve çıkarmalar hemen gösterilmiyor. - Additions and deletions are not shown immediately.

addition
toplam alma
addition
{i} ek, ilave
addition
{i} zam

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

addition
toplama in addition to ilâveten
addition
ilave edilmiş şey
addition
ilâve edilen
addition
{i} katma
addition
fazla olarak
addition
ayrıca

O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir. - He is handsome. In addition, he is good at sport.

Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim. - In addition, I have to interview a professor.

addition
(re: math. function) Toplama
addition
{i} katılan şey
addition
{i} katılma
addition
{i} eklenti