Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.
- I felt relieved when my plane landed safely.
Tom onu duyduğuna rahatlamıştı.
- Tom was relieved to hear that.
Ben dehşete düştüm. Beni nutku tutulmuş bırakıyorsun.
- I'm appalled. You leave me speechless.
Az önce gördüğüm şeyden şok oldum ve dehşete düştüm.
- I am shocked and appalled at what I have just seen.
Tom dehşete düşmüş olmalı.
- Tom must've been horrified.
Mary dehşete düşmüş görünüyordu.
- Mary looked horrified.
Herkes dehşete kapılmıştı.
- Everyone was horrified.
Onun ebeveynleri dehşete kapılmıştı.
- His parents were horrified.
Tom Mary'nin güvenli şekilde eve vardığını duyduğunda rahatladı.
- Tom was relieved to hear that Mary had arrived home safely.
John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
- John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time.