entrinnen

listen to the pronunciation of entrinnen
ألمانية - التركية
(Zeit) gecip gitmek
(dem Tod) kefeni yirtmak
l. kacip kurtulmak
(e-r Gefahr) bir tehlikeyi atlatmak
poet. (Tränen) gözleri yasarmak
der Gefahr entrinnen
tehlikeyi atlatmak
الإنجليزية - التركية

تعريف entrinnen في الإنجليزية التركية القاموس.

escape
{i} sızıntı
escape
{f} kaçıp kurtulmak
escape
{f} sızmak
escape
kaçılmak
escape
akla gelmemek
escape
kurtuluş/sızıntı/kaçış
escape
savuşturmak
escape
{f} firar etmek
escape
yakayı sıyırmak
escape
(Tıp) Dışarı çıkma, salınma, serbest hale geçme (hormon v.s.)
escape
(Bilgisayar) çık

Tom yangın çıkışını işaret etti. - Tom pointed to the fire escape.

Tatile çıkmak istediler. - They wanted to escape on vacation.

escape
{f} kaçak yapmak
escape
(Bilgisayar) öncelem
escape
(gaz/sıvı/vb.) sızma
escape
atlatmak
escape
kaçma

Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum. - I think it's highly unlikely that we'll be able to escape from this prison.

Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor. - Brian regrets starting a relationship with her and wants to escape from her.

escape
{f} kurtulmak, paçayı kurtarmak; atlatmak
escape
{i} kaçış, kaçma, firar
escape
{f} kurtulmak
escape
{f} gözünden kaçmak; aklından çıkmak
ألمانية - الإنجليزية
escape
to escape something
Es gab kein Entrinnen.
There was no escaping