التركية - الإنجليزية
تعريف enerjiğim في التركية الإنجليزية القاموس.
- enerjik
- {s} energetic
My father celebrated his seventieth birthday this year, but he's more energetic than I am.
-Babam bu yıl yetmişinci yaşını kutladı ama benden daha enerjik.
How come you're always so energetic?
-Nasıl oluyor da her zaman çok enerjiksin?
- enerjik
- {s} vibrant
- enerjik
- brisk
- enerjik
- lively
My group is always lively.
-Benim grubum her zaman enerjik.
- enerjik
- (deyim) on the ball
- enerjik
- high-pressure
- enerjik
- snappy
- enerjik
- jet
- enerjik
- abuzz
- enerjik
- effervescent
- enerjik
- dashing
- enerjik
- jet-propelled
- enerjik
- vigorous
My grandmother is still vigorous at 82 years old.
-Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.
- enerjik
- peppy
- enerjik
- energic
- enerjik
- rustling
- enerjik
- dynamic
- enerjik
- high pressure
- enerjik
- energetic, dynamic, perky, brisk, active, sprightly
- enerjik
- beany
- enerjik
- gingery
- enerjik
- active
Liisa is an active and energetic young woman.
-Liisa aktif ve enerjik bir genç kadın.
- enerjik
- driving
- enerjik
- virile
- enerjik
- springy
- enerjik
- warm-blooded
- enerjik
- zippy
- enerjik
- ginger
- enerjik
- full of beans
The man returned from his vacation full of beans.
-Adam tatilinden çok enerjik döndü.
- enerjik
- warmblooded
- enerjik
- pushing
- enerjik
- warm blooded
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف enerjiğim في التركية التركية القاموس.
- enerjik
- üphesiz daha dinçtir, enerjiktir, uyanıktır, oraya buraya koşar, çalışır, didinir."- H. Taner
- enerjik
- Enerji ile ilgili
- enerjik
- Davranışlarında kararlarını kesinlikle uygulayan
- enerjik
- Güçlü ve hareketli
- enerjik
- Güçlü ve hareketli: "
المصطلحات ذات الصلة
enerjiğim
الواصلة
e·ner·ji·ğimResimler
السابق
المفضلات