en azından

listen to the pronunciation of en azından
التركية - الإنجليزية
at least

Tom has been to this park with Mary at least a dozen times. - Tom, en azından düzinelerce Mary ile birlikte bu parkta bulundu.

Tom washes clothes at least once a week. - Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.

leastways
fully
no fewer than
at least, fully
to say the least
en az
at least

Brush your teeth twice a day at least. - Dişlerini günde en az iki kez fırçala.

This pencil cost me at least a hundred bucks. - Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.

en az
least

We must sleep at least seven hours a day. - Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.

This pencil cost me at least a hundred bucks. - Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.

en az
at the least
en az
min

Chestnuts have to be boiled for at least fifteen minutes. - Kestaneler en azından on beş dakika kaynamalı.

I don't know when the meeting started, but it started at least thirty minutes ago. - Toplantının ne zaman başladığını bilmiyorum ama en az otuz dakika önce başladı.

en az
(Bilgisayar) more than
en az
fewest
en az
(Bilgisayar) min length
en az
merest
en az
(deyim) rock bottom
en az
a good

At least somebody is having a good time. - En azından biri iyi vakit geçiriyor.

The post office is a good five kilometers away from here. - Postane buradan en az beş kilometre uzakta.

en az
leastways
en az
minimal
en az
fully
en az
at a mere
en az
at least to
en az
for at least
en az
minimum

Tom only does the bare minimum. - Tom sadece en azını yapar.

The job will take a minimum of ten days. - İş en az on gün alır.

en az
a) minimal, least b) at least, fully
التركية - التركية

تعريف en azından في التركية التركية القاموس.

En az
edna
En az
ekal
En az
(Hukuk) LAAKAL