التركية - الإنجليزية
تعريف elçisi في التركية الإنجليزية القاموس.
- elçi
- envoy
- elçi
- ambassador
He was appointed ambassador to Britain.
-İngiltere'ye büyük elçi olarak atandı.
I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
-Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
- elçi
- messenger
There is no god but God, and Muhammad is the messenger of God.
-Allah'tan başka bir ilâh yoktur ve Muhammed, Allah'ın elçisidir.
I'm just a messenger.
-Ben sadece bir elçiyim.
- elçi
- legate
- elçi
- (Hukuk) envoy, delegate, minister
- elçi
- herald
- elçi
- ambassador; envoy; prophet peygamber
- elçi
- delegate
- iyi niyet elçisi
- (Politika, Siyaset) goodwill ambassador
- papa elçisi
- legate
- papalık elçisi
- nuncio
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف elçisi في التركية التركية القاموس.
- Elçi
- (Hukuk) MULSİM
- Elçi
- (Hukuk) SEFİR
- Elçi
- (Osmanlı Dönemi) RESÜL
- elçi
- Yalvaç, peygamber, resul
- elçi
- Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir
- elçi
- Bir uzlaşma sağlamak veya iş bitirmek için birinin yanına gönderilen kimse
المصطلحات ذات الصلة
elçisi
الواصلة
el·çi·siResimler
المفضلات