einnahmen

listen to the pronunciation of einnahmen
ألمانية - التركية
varidat
devlet geliri
irad
الإنجليزية - التركية

تعريف einnahmen في الإنجليزية التركية القاموس.

revenue
{i} gelir

Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı. - His revenue doubled after retirement.

Sinemalar, internet korsanlığı nedeniyle gittikçe gelir kaybediyorlar. - Movie theaters are losing more and more revenue due to internet piracy.

revenue
hasılat
receipts
(Ticaret) hasılat
revenue
(Ticaret) devletin yıllık gelirleri
revenue
kazanç
receipts
gelir
revenue
hükümetin vergi geliri
receipts
makbuzlar

Lütfen tüm makbuzlarınızı saklayın. - Please keep all your receipts.

Sami makbuzları Leyla'ya gösterdi. - Sami showed Layla the receipts.

receipts
gelir/makbuzlar
receipts
ödendi kabul et
revenue
revenue office maliye tahsil şubesi
revenue
varidat dairesi
revenue
revenue cutter gümrük kaçakçılığına engel olmak için kullanılan silahlı deniz motoru
revenue
{i} maliye
revenue
{i} hazine (devlet)
revenue
bir hükümetin yıllık geliri
revenue
pu
revenue
gümrük muhafaza gemisi
revenue
{i} devletin geliri