Onu başka bir şekilde söyle.
 - Say it in another way.
Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
 - It is difficult to translate a poem into another language.
Tom resme bir daha baktı.
 - Tom took another look at the picture.
Neden bunu bir daha denemiyoruz?
 - Why don't we give this another try?
Oldukça farklı bir nedenden dolayı ona yazdım.
 - I wrote to him for quite another reason.
Bu tamamıyla farklı bir konu.
 - That's a horse of another colour.
Ayrıca başka bir nedeni vardı.
 - There also was another reason.
Öncelikle, beş parasızım, ayrıca, zamanım yok.
 - For one thing, I'm penniless; for another, I don't have the time.
Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
 - Please show me another one.
Lütfen bana başka bir tane daha gösterir misiniz?
 - Would you please show me another one?
O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.
 - He finished the beer and ordered another.
Size bir tane daha alabilir miyim?
 - Can I get you another one?
Tom bir şey söyleyen fakat başka birini yapan insan türü değildir.
 - Tom isn't the kind of person who says one thing but does another.
Sen kendi suçlarını hatırladığında, başka birininkini unutursun.
 - When you remember your own crimes, you forget another's.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
 - When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
 - Another ten minutes' walk brought us to the shore.
Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.
 - If a tree dies, plant another in its place.
Başkasını bulmalıyım.
 - I have to find another one.
O konuşurken çoğunlukla bir konudan diğerine atlar.
 - He frequently jumps from one topic to another while he is talking.
Bir gün geçti. Sonra diğeri.
 - One day passed. Then another.
Fadıl asla başka birisine zarar veremez.
 - Fadil can never hurt another person.