التركية - الإنجليزية
تعريف eğriler في التركية الإنجليزية القاموس.
- curves
- plural of curve
- eğri
- awry
- eğri
- crooked
Even crooked tree gives shade.
-Eğri büğrü ağaç bile gölge verir.
- eğri
- curve
A straight line is a trivial example of a curve.
-Düz bir çizgi bir eğrinin önemsiz bir örneğidir.
A smile is a curve that sets everything straight.
-Bir gülümseme, her şeyi düzelten bir eğridir.
- eğri
- {i} skew
- eğriler ailesi
- family of curves
- eğri
- bent
- eğri
- trajectory
- cebirsel eğriler
- algebraic curves
- eğri
- devious
- eğri
- irregular
- eğri
- bend
- eğri
- curved line
- eğri
- uneven
- eğri
- (Askeri) timber
- eğri
- bevelled
- eğri
- arcuate
- eğri
- aslant
- eğri
- flexuous
- eğri
- curved
- eğri
- inclined
- eğri
- untrue
- eğri
- sinuous
- eğri
- cockeyed
- eğri
- slouchy
- eğri
- skewed
- eğri
- slanting
- eğri
- slouching
- eğri
- out of the straight
- eğri
- wry
- eğri
- graph
- eğri
- warped
- eğri
- bent, crooked, skew, cockeyed; bowed, curved; slanted, sloping; (bacak) bandy; curve
- eğri
- (something) which is leaning to one side, leaning
- eğri
- aslope
- eğri
- sloping
- eğri
- tortuous
- eğri
- (Matematik) curve
- eğri
- oblique
- eğri
- curve, graph, line representing something graphically
- eğri
- untrustworthy, unreliable
- eğri
- bent; crooked; curved, curving
- eğri
- slant
- eğri
- acock
- eğri
- sideling
- eğri
- circumflex
- yatay eğriler
- horizontal curves
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف eğriler في التركية التركية القاموس.
- Eğri
- (Osmanlı Dönemi) EFKAM
- Eğri
- (Osmanlı Dönemi) DALI'
- Eğri
- münhani
- Eğri
- kangel
- Eğri
- (Osmanlı Dönemi) CAİR
- Eğri
- (Osmanlı Dönemi) HANİF
- Eğri
- (Osmanlı Dönemi) ZAKNA'
- eğri
- Bir olayın şiddetindeki azalış ve çoğalışları gösteren çizgi
- eğri
- Doğru, düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, iğri
- eğri
- Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves
- eğri
- Yanlış
- eğri
- Doğru olmayan (çizgi, yüzey), münhani
- eğri
- Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail
- eğri
- Yanlış bir biçimde: "Gazetecilik bu oğlum, eğri, doğru yazılıp çıkmalı."- M. Ş. Esendal
المصطلحات ذات الصلة
eğriler
الواصلة
eğ·ri·lerResimler
السابق
المفضلات