dusche

listen to the pronunciation of dusche
ألمانية - التركية
[die] duş
n {'duşı} e duş
n. e. 'duşı eduş
duş

Ben duş almaya gideyim şimdi. - Ich gehe jetzt duschen.

Soğuk bir duş yap ve sonra sıcak bir çay iç! - Nimm eine kalte Dusche und trinke dann einen heißen Tee!

ilâçlı su
hafif yağmur
duş teknesi
الإنجليزية - التركية

تعريف dusche في الإنجليزية التركية القاموس.

shower
sağanak

Yarın ara sıra sağanaklar olabilir. - Occasional showers are possible tomorrow.

Hava tahmini sağanaklar olacağını söylüyor. - The weather forecast says there'll be showers.

shower
duş

O her zaman duşta şarkı söyler. - He always sings while having a shower.

Genellikle tenis oynadıktan sonra bir duş alırım, ama bugün alamadım. - I usually take a shower after I play tennis, but today I couldn't.

shower
Iight show
shower
{i} duş, duş yapma
shower
duş almak

Tom bir duş almak istedi. - Tom wanted to take a shower.

Sabahları duş almak âdetimdir. - I'm wont to take a shower in the morning.

shower
(Nükleer Bilimler) duş, sağnak
shower
{f} yağmuruna tutulmak
shower
{f} duş yap

Normalde yatmadan önce duş yaparım. - I normally have a shower before bed.

Tom uzun bir duş yaptı ve tüm sıcak suyu kullandı. - Tom had a long shower and used all the hot water.

shower
yağmak
shower
yağdırmak
shower
{i} kısa süreli yağmur
shower
(fiil) yağdırmak, yağmuruna tutmak, dökmek, yağmuruna tutulmak
shower
{i} hediye yağmuru

Onu pahalı hediye yağmuruna tuttu. - He showered her with expensive gifts.

shower
{i} duş, duş yapma yeri
shower
{i} duş, duş yapmayı sağlayan aygıt
shower
{i} kısa süren yağmur
shower
{i} hafif yağmur