Mayuko garip bir rüya gördü.
- Mayuko dreamt a strange dream.
O tuhaf bir rüya gördü.
- She dreamt a strange dream.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
- Mary had a dream that she won the lottery.
Büyük hayallerle Tokyo'ya geldi.
- He came up to Tokyo with a big dream.
Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
- Dreams are the touchstones of our characters.
Romandaki karakterlerden biri bir bankayı soymak için acemice bir plan düşünüyor.
- One of the characters in the novel dreams up a half-baked plan for robbing a bank.
Onunla orada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed that I would meet her there.
22 yaşındaki bir kızın hiç erotik rüya görmemiş olması mümkün mü?
- Is it possible that a 22 year old girl never had erotic dreams?
Tom rüya görmeye başladı.
- Tom started dreaming.
O benim idealimdeki kız.
- She is my dream girl.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
- My little brother says that he had a dreadful dream last night.
Son üç haftadır her gece bunun hakkında rüya gördüm.
- I've dreamed about it every night for the last three weeks.
Dün gece senin hakkında rüya gördüm.
- I dreamed about you last night.
Stop dreaming and get back to work.
I dreamed a vivid dream last night.
... I dreamt of building that computer one day. ...