تعريف diversions في الإنجليزية التركية القاموس.
- diversion
- ilgisini başka tarafa çekme
- diversion
- oyalanma
- diversion
- eğlence
Filmler büyük bir eğlence.
- Movies are a great diversion.
- diversion
- saptırma
- diversion
- dikkatini dağıtma
- diversion
- oyalama
- diversion
- yoldan çevirme
- divers
- {s} türlü türlü
- diversion
- (Tıp) diversiyon
- diversion
- derivasyon
- diversion
- varyant (yol)
- diversion
- yanıltmaca
- divers
- dalgıçlar
Dalgıçların havası tükeniyor.
- The divers are running out of air.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
- Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
- divers
- dalgıç
Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.
- The water was so murky that the police divers had to search for the body by feel.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
- Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
- divers
- {s} çeşitli
Küreselleşme dil çeşitliliğini yok ediyor.
- Globalization destroys the diversity of languages.
Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.
- Many Eastern religions teach that there is a unity behind the diversity of phenomena.
- diversion
- oyalayıcı şey
- diversion
- çevirme
- diversion
- dikkati başka yöne çeken şey
- diversion
- yönünü değiştirme
- diversion
- sapma
- divers
- muhtelif
- diversion
- oyun
- diversion
- diversionary tactics yoldan çevirmek için şaşırtıcı taktikler
- diversion
- {i} İng. varyant (yol)
- diversion
- {i} yanıltma
- diversion
- şaşırtma hareketi
- diversion
- (Askeri) ŞAŞIRTMA, SAPTIRMA (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI): 1. Düşmanın dikkat ve kuvvetini esas harekat yerinden başka bir tarafa çekmek için yapılan hareket; bir taarruz, alarm veya dikkat dağıtan bir hile. 2. Tespit edilen bir istikamette, hareket veya taktik sebeplerle yapılan bir değişiklik: Bir saptırma emri, gidilecek yer için bir değişiklik teşkil etmez. 3. Nihai noktaya varmadan önce yük veya yolcuların yeni bir nakliye şekli ile gönderme nokta veya yerine gönderilmelerinin yeniden belirlenmesi.4. Bir deniz mayın harbinde, tehlikeli bölgeyi geçmeye yarayan bir kanal veya rota şaşırtma, bir kanalı diğer bir kanala bağlıyabilir, veya bir kanaldan ayrılarak tehlikenin diğer tarafında tekrardan birleşebilir: Bak. "demonstration"
- diversion
- {i} dikkati başka yöne çeken şey; şaşırtmaca; yanıltmaca
- diversion
- vakit geçirme
- diversion
- eğlence/saptırma/sapma
- diversion
- {i} şaşırtma
- diversion
- sahte taarruz