Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.
Sigara içmek kesinlikle yasaktır.
- Smoking is strictly forbidden.
Eğer sözleşmeyi imzalamak zorunda kalırsanız bu geçersiz.
- If you were forced to sign the contract, it's invalid.
Eğer imzalamaya zorlandıysan, sözleşme geçersizdir.
- The contract, if you were forced to sign it, is invalid.
Avcılık artık yasaklanmıştır.
- Hunting is forbidden now.
Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.
- They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.
Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
- The more things are forbidden, the more popular they become.
Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.
Hasta gibi mi görünüyorum?
- Do I look like an invalid?