- تعريف dialing في الإنجليزية التركية القاموس.
-  (Bilgisayar) arama Bulgaristan için arama öneki +359'dur. -The dialing prefix for Bulgaria is +359. 
 
-  (Bilgisayar) numara çevirirken
- dial
- telefon numarası çevirmek 
- dialing code
- telefon kodu 
- dialing mistake
- numara cevirme yanlisi 
- dialing policy
-  (Bilgisayar) numara çevirme ilkesi
- dialing policy
-  (Bilgisayar) arama ilkesi
- dialing policy
-  (Bilgisayar) çevirme ilkesi
- dialing tone
- çevir sesi 
- dialing tone
- İng. (telefonda) çevir sesi 
- direct dialing
- direkt arama 
- direct dialing
- santralsiz arama 
- direct dialing
- otomatik arama 
- direct distance dialing
- şehirlerarası otomatik arama 
- direct inward dialing
- (DİD) dogrudan dahili arama 
- direct outward dialing
- (DOD) dogrudan disari arama 
- fixed dialing number
-  (Konuşma Sanatı) Sadece Kayıtlı Numaraları Arama SKNA: SIM kartınızda oluşturduğunuz numara listesi dışında bir numarayı aramanızı kısıtlayan telefon fonksiyonu
- dial
- kadran ile ölçmek 
- dial
-  {i} telefon üzerindeki numaraların olduğu kadran
- dial
- telefon numaralarını çevirmek 
- dial
- tuşlamak 
- dial
- saat kadranı 
- dial
- numaraları çevirmek 
- dial
- telefonla aramak 
- dial
- güneş saati 
- dial
-  (Bilgisayar) numarayı çevir Yanlış numarayı çevirdin. -You dialed the wrong number. 
 Yanlış numarayı çevirdiğine inanıyorum. -I believe you've dialed the wrong number. 
 
- dial
-  (Mekanik) kontrol saatlerinin yüzü
- dial
-  (Bilgisayar) çevir Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz. -I'm afraid you have dialed a wrong number. 
 Yangın durumunda, 119'u çevir. -In case of fire, dial 119. 
 
- dial
- aramak (telefon) 
- dial
- numara çevirmek 
- dial
- telefon çevirmek 
- dial
- skala 
- dial
-  (Bilgisayar) teker gösterge
- dial
-  (Bilgisayar) numara çevir
- dial
- telefon kadranı 
- dial
- aramak 
- dial
- göstermek 
- pulse dialing
-  (Bilgisayar) darbeli arama
- tone dialing
-  (Bilgisayar) tonlu arama
- trunk dialing
- şehirlerarası arama 
- dial
- (sögen/alısün/vb.) kadran 
- dial
-  {f} ara Yangın durumunda, hemen 119'u aramanız gerekir. -In case of fire, you should dial 119 immediately. 
 Benim için arar mısın? Telefon çok yüksekte. -Could you dial for me? The telephone is too high. 
 
- dial
- (alısün) numaraları çevirmek 
- dialling
- (alısün) numara çevirme 
- dial
- Hız göstergesi 
- dial
- tuşlama 
- dial
- çevirmeli 
- number plate dialing
- plaka arama 
- pushbutton dialing
- tuşlu çevirme 
- tone dialing
- tuşlu arama 
- automatic dialing unit
- otomatik aramali birim 
- chat dialing ring
-  (Bilgisayar) sohbet çevirme çalışı
- dial
- arama çevirmek 
- dial
-  {f} (telefon numarasını) çevirmek
- dial
- Gü Onlar Güney Lehçesi ile konuşuyorlardı. -They were speaking in a Southern dialect. 
 
- dial
-  {i} kadra O kadrana dokunmayın. -Don't touch that dial. 
 Tom radyodaki kadranı çevirdi. -Tom turned the dial on the radio. 
 
- dial
- üzerinde rakamların yazılı olduğu daire 
- dial
-  {i} (saatte) mine, kadran
- dial
-  {i} surat
- dial
- dialing telefon numaralarını çevirme 
- dial
-  {i} kadran O kadrana dokunmayın. -Don't touch that dial. 
 Tom radyodaki kadranı çevirdi. -Tom turned the dial on the radio. 
 
- dial
- göstermek veya işletmek 
- dial
-  {f} telefon et
- dial
-  {i} yüz Aslına bakarsan, Çinçe yüzlerce lehçeden oluşur. -Strictly speaking, Chinese consists of hundreds of dialects. 
 
- dial
-  {i} radyo dalga boyları kadranı
- dialling
- çevir 
- intercept network in dialing
-  (Askeri) telefon santralinde önleme ağı
- modem dialing
-  (Bilgisayar) modemle arama
- precedence network in dialing
-  (Askeri) aramada öncelikli ağ
- pushbutton dialing
- tuşlu arama 
- speed dialing
- hizli arama 
- through dialing
- otomatik arama 
- through dialing
- direkt arama