Hiç kimse çok bilgili değil ki her şeyi bilebilsin.
 - No one is so learned that he can know all things.
Bilgili insanlar cahil insanları küçümseme eğilimindedir.
 - The learned are apt to despise the ignorant.
Güvenilir kaynaklardan onun hakkında bilgi edindim.
 - We learned about that from reliable sources.
Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk.
 - We learned as much as possible about their culture before visiting them.
Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.
 - What is learned in the cradle is carried to the tomb.
Zorbalık öğrenilmiş bir davranıştır.
 - Bullying is a learned behavior.
Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
 - To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
 - I learned to play guitar when I was ten years old.
Everyday behavior is an overlay of learned behavior over instinct.