Climate change, civil war, financial hardship, and infrastructural chaos have all caused turmoil in this country.
- İklim değişimi, iç savaş,finansal zorluk ve altyapısal kaosun hepsi bu ülkede karışıklığa neden olmuştu.
The baby needs a diaper change.
- Bebeğin bez değişimine ihtiyacı var.
The young adapt to change easily.
- Gençler değişime kolayca uyum sağlarlar.
You need to have exact change to pay the toll of the expressway.
- Otoban geçiş ücretini ödemen için tam değişime sahip olmalısın.
Everything is in flux.
- Her şey değişim halinde.
Are you an exchange student?
- Sen bir değişim öğrencisi misin?
Jim stayed with us while he was in Japan as an exchange student.
- Jim değişim öğrencisi olarak Japonya'da bizimle kaldı.