That politician is well versed in internal and external conditions.
 - O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.
 - Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.
The outer part of the ear is made of cartilage.
 - Kulağın dış tarafı kıkırdaktan yapılmıştır.
Is there life in outer space?
 - Dış uzayda yaşam var mı?
No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
 - Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
A ghost is an outward and visible sign of an inward fear.
 - Bir hayalet içe dönük bir korkunun dışa dönük ve görünür işaretidir.
He is well versed in foreign affairs.
 - O dışişlerinde iyi deneyimlidir.
Have you ever been to a foreign country?
 - Hiç yurt dışında bulundun mu?
I'm going to go out this afternoon.
 - Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
I wish you would shut the door when you go out.
 - Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
You are off the point.
 - Konunun dışına çıktın.
Jane offered to take care of our children when we were out.
 - Jane biz dışarıda iken bizim çocuklarımıza bakmayı teklif etti.
It is getting dark outdoors.
 - Dışarıda hava kararıyor.
Today, we have to sleep outdoors.
 - Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.
Both we and the Soviets face the common threat of nuclear destruction and there is no likelihood that either capitalism or communism will survive a nuclear war.
 - Biz ve sovyetler nükleer yıkımın alışılmış tehditiyle yüz yüzeyiz ve hem kapitalizmin hem komunizmin nükleer bir savaşla mücadele etmesi olasılık dışı.
No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
 - Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
She managed to keep up appearances.
 - O, dışarıya belli etmedi.
Shall we take this outside?
 - Bunu dışarı götürelim mi?
It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
 - Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.
 - Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
How do scientists detect exoplanets?
 - Bilim adamları dış gezegenleri nasıl tespit ediyor?
The exosphere is the outermost layer of our atmosphere.
 - Ekzosfer atmosferimizin en dış tabakasıdır.
I never go out without buying something.
 - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.
It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
 - Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.