dürbünü

listen to the pronunciation of dürbünü
التركية - الإنجليزية

تعريف dürbünü في التركية الإنجليزية القاموس.

dürbün
binoculars

Tom lowered his binoculars. - Tom dürbününü indirdi.

Tom handed me the binoculars. - Tom dürbünü bana uzattı.

silah dürbünü
(Askeri) weapon sight
takip dürbünü
(Askeri) tracking telescope
çiçek dürbünü
kaleidescope
dürbün
viewfinder
Dürbün
(Askeri) binocular

Tom handed Mary the binoculars. - Tom Mary'ye dürbünü uzattı.

You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope. - Çıplak gözle ya da dürbün ya da teleskop gibi herhangi bir aletle doğrudan doğruya güneşe bakmamalısın.

dürbün
telescopic sight
dürbün
field-glasses
dürbün
binoculars, field glasses
dürbün
telescope

You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope. - Çıplak gözle ya da dürbün ya da teleskop gibi herhangi bir aletle doğrudan doğruya güneşe bakmamalısın.

dürbün
field glass
dürbün
field glasses, binoculars
gece dürbünü
snoopscope
gece dürbünü
(Askeri) night glasses
opera dürbünü
opera glasses
opera dürbünü
lorgnette
çiçek dürbünü
kaleidoscope
التركية - التركية

تعريف dürbünü في التركية التركية القاموس.

gece görüş dürbünü
(Askeri) night vision binocular
Dürbün
ırakgörür
Dürbün
bakaç
dürbün
Gözetleme deliği
dürbün
Irakgörür
dürbün
Uzaktaki cisimlerin görüntülerini büyütmeye veya yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik alet, bakaç
çiçek dürbünü
Kaleydoskop