Neden bize nasıl hissettiğini anlatarak başlamıyorsun?
- Why don't you start by telling us how you feel?
Bütün gece hayalet hikâyeleri anlatarak uyanık kaldık.
- We stayed awake all night telling ghost stories.
Tekrar tekrar aynı hikayeyi anlatmaya devam etti.
- He kept on telling the same story over and over.
Tom fıkraları anlatmada iyi değildir.
- Tom isn't good at telling jokes.
Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
- There is no telling what will happen next.
Tom fıkraları anlatmada iyi değildir.
- Tom isn't good at telling jokes.
Benim bu konuda ona canım bir şey söylemek istemiyor.
- I don't feel like telling her about it.
Tom, Mary'ye kötü haberi söylemeyi mümkün olduğu kadar uzun süre erteledi.
- Tom had put off telling Mary the bad news for as long as possible.