cidden

listen to the pronunciation of cidden
التركية - الإنجليزية
seriously

He has a great storehouse of knowledge about historical details but I seriously doubt that's of any use in life. - Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum.

Are you seriously thinking about getting a divorce? - Cidden boşanmayı düşünüyor musun?

truly
right
really

Can someone help me fish out the remote from under the couch? It's really stuck in there. - Biri koltuğun altından uzaktan kumandayı çıkarmama yardım edebilir mi? Cidden sıkışmış oraya.

I think Tom really doesn't know the answer. - Bence Tom cevabı cidden bilmiyor.

real

I'm real sorry about that. - O konuda cidden üzgünüm.

What was the last really difficult thing you had to do? - En son yapmak zorunda kaldığın cidden zor şey neydi?

yes indeed
truly, really, for real
for real
indeed
momentously
in earnest
really, indeed, seriously, truly
1.in earnest, seriously, for real
momentous
التركية - التركية
Şakasız olarak, gerçekten
Şakasız olarak, gerçekten: "Adı o zaman, cidden kötüye çıkmıştı."- A. İlhan
CİDDEN
(Osmanlı Dönemi) Şaka olmayarak. Gerçekten. Ciddi olarak