Bu araştırma hızlı bir şekilde bitiremeyecek kadar çok uzun.
 - This survey is too long to finish quickly.
Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.
 - My elder brother finished his homework very quickly.
Bakım onu çabuk yaşlandırdı.
 - Care aged him quickly.
Birinci Dünya Savaşı, çabuk ve kolay sona ermedi.
 - World War One did not end quickly or easily.
Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
 - Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly.
Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım.
 - Let's complete this picture quickly.
O kıvrak zekalı bir adam.
 - He is a quick-witted man.
Tom kıvrak zekalı, değil mi?
 - Tom is quick-witted, isn't he?