Leyla güzel bir şekilde giyindi.
 - Layla dressed nicely.
O çok güzel bir şekilde sorulan bir soru değil.
 - That's not a very nicely asked question.
Ne güzel bir sürpriz!
 - What a nice surprise!
Tarz güzel, ama farklı bir renginiz var mı?
 - The style is nice, but do you have it in a different color?
Kel olmakla ilgili güzel şeylerden biri, asla kötü bir saçlı bir gününün olmamasıdır.
 - One of the nice things about being bald is that you never have a bad hair day.
O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
 - He is very nice. He never speaks ill of others.
O, tatlı genç bir adam oldu.
 - He became a nice young man.
Leyla çok hoş tatlı bir kadındı.
 - Layla was a very nice sweet woman.
O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
 - He is very nice. He never speaks ill of others.
Tom'un çok kibar olduğunu hatırlamıyorum.
 - I don't remember Tom being so nice.
O gerçekten iyi bir kız.
 - She's a really nice girl.
Şu odadaki masa çok iyi.
 - The table in that room is very nice.
O aslında nazik bir insandır.
 - He is basically a nice man.
Bana güzel bir hediye verdiğiniz için çok naziktiniz.
 - It was very kind of you to give me a nice gift.
Bunlar iki hoş resimdir.
 - These are two nice pictures.
Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.
 - I saw a red car and a white one. The red one was nicer looking than the white one.