Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.
- The contract is in the bag, so let's go out and celebrate.
O, onun doğum gününü kutlamak için bir partiydi.
- It was a party to celebrate her birthday.
Mary bir ünlü kişi olmaktan hoşlanır.
- Mary enjoys being a celebrity.
Bu kutlama zamanı değil.
- This is not a time for celebration.
Lincoln kutlamaların bittiğine memnundu.
- Lincoln was glad the celebrations were over.
Brezilya'da en ünlü aziz Saint Anthony'dir.
- The most celebrated saint in Brazil is Saint Anthony.
1989 yılında, son derece ünlü Eyfel Kulesi var oluşunun yüz yılını kutladı.
- In 1989, the extremely famous Eiffel Tower celebrated its one hundred years of existence.
Sen artık bir ünlüsün.
- You're a celebrity now.
Senin en sevdiğin ünlü kimdir?
- Who's your favorite celebrity?
Biz kutlama yapmak için dışarı çıkıyoruz.
- We're going out to celebrate.
Kutlama yapmak için burada değilim.
- I'm not here to celebrate.
Tom ve Mary dünyadaki en tanınmış meşhur çiftlerden biridir.
- Tom and Mary are one of the most famous celebrity couples in the world.
Mary bir ünlü kişi olmaktan hoşlanır.
- Mary enjoys being a celebrity.
O ünlü biri olmak istiyor.
- She wants to be a celebrity.
Cumhuriyet Bayramı yirmi altı Ocakta kutlanır.
- Republic Day is celebrated on the twenty-sixth of January.
Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
- Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
- Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
Cumhuriyet Bayramı yirmi altı Ocakta kutlanır.
- Republic Day is celebrated on the twenty-sixth of January.
Uygurlar arasında, isim verme töreni bir çocuğa isim verildikten sonra düzenlenir.
- Among the Uighurs, a Naming Celebration is held after a child is given a name.
Veliler okul törenine davet edilecek.
- The parents will be invited to the school celebration.
Tom bir şöhret olmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be a celebrity.
Ünlü şöhretli çift Tom ve Mary boşanmak istiyorlar.
- Tom and Mary, the famous celebrity couple, want to get divorced.
to celebrate a birthday.
to celebrate a marriage.
to celebrate the name of the Most High.
I was promoted today at work—let’s celebrate!.
She became a celebrated actress, but never won any major awards.