تعريف caused or enabled to go or be conveyed or transmitted في الإنجليزية التركية القاموس.
- sent
- (Bilgisayar) gönderilmiş
Yahudiler toplama kamplarına ilk ne zaman gönderilmişlerdi?
-When were Jews first sent to the concentration camps?
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
-The dishes got sent to the wrong table.
- sent
- yollanmak
- sent
- (Bilgisayar) gönderilen
Snapchat'te gönderilen resimler birkaç saniye sonra imha edilir.
-Pictures sent on snapchat are destroyed after a few seconds.
Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
-There came a man who was sent from God; his name was John.
- sent
- (Bilgisayar) gönderme tarihi
- sent
- (Bilgisayar) gönderildi
Birçok Amerikan savaş gemisi Panama'ya gönderildi.
-Several American warships were sent to Panama.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
-He was sent to jail for murder.
- sent
- {f} gönder
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
-Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
-If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
- sent
- f., bak. send
المصطلحات ذات الصلة
تعريف caused or enabled to go or be conveyed or transmitted في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- sent