تعريف caused or enabled to go or be conveyed or transmitted في الإنجليزية التركية القاموس.
- sent
- (Bilgisayar) gönderilmiş
Şifren gönderilmiş. Epostanı kontrol et.
-Your password has just been sent. Check your email.
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
-The dishes got sent to the wrong table.
- sent
- yollanmak
- sent
- (Bilgisayar) gönderilen
Uzaya ilk gönderilen kişinin Neil Armstrong değil de, Yuri Gagarin olduğu bilinmektedir.
-The first person to have been sent to space is known to be Yuri Gagarin, not Neil Armstrong.
Snapchat'te gönderilen resimler birkaç saniye sonra imha edilir.
-Pictures sent on snapchat are destroyed after a few seconds.
- sent
- (Bilgisayar) gönderme tarihi
- sent
- (Bilgisayar) gönderildi
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
-He was sent to jail for murder.
Birçok Amerikan savaş gemisi Panama'ya gönderildi.
-Several American warships were sent to Panama.
- sent
- {f} gönder
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
-If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi.
-The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.
- sent
- f., bak. send
المصطلحات ذات الصلة
تعريف caused or enabled to go or be conveyed or transmitted في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- sent