Yolu geçerken dikkat etmelisin.
- You must take care when you cross the road.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Kış havasında araba kullanırken önemli ölçüde özen, tavsiye olunur.
- Considerable care is advised when driving in winter weather.
Tom büyük özenle kalktı.
- Tom rose with great care.
Bebeğin bakımı benim görevim.
- Taking care of the baby is my job.
Bakım onun görünüşünü on yaş büyük yaptı.
- Care has made her look ten years older.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.
Komşu çocuklarıyla ilgilenmek zorundayım.
- I have to take care of the neighbor kids.
Biri Tom'la ilgilenmek zorunda.
- Someone has to take care of Tom.
Birkaç kişi kaygısız.
- Few people are free from cares.
Annem, kaygısız, neşeli ve iyi huyludur.
- My mother is carefree, cheerful and good-natured.
O, yaşlı annesiyle ilgilenir.
- She takes care of her old mother.
O, babasının ölümünden sonra işle ilgilendi.
- He took care of the business after his father's death.
Çiçeklerle fazla ilgilenmem.
- I don't care for flowers very much.
Birisi hastayla ilgilenmeli.
- Somebody must care for the patient.
Hepimiz ulusal mirasımızı korumak için özen göstermeliyiz.
- We must all take care to preserve our national heritage.
Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.
- To do our part to protect the elderly, we work to educate and watch out for our clients during our caregiving activities.
Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar.
- Cares and worries were pervasive in her mind.
Tom ve benim kendimize bakabilip bakamayacağımızı merak ediyorum.
- I wonder if Tom and I can take care of ourselves.
Merak etmeyin. Onunla ilgileneceğim.
- Don't worry. I'll take care of that.
Bay Johnson dikkatsiz yönetimi nedeniyle kaybedilen para miktarı hakkında endişe ediyordu.
- Mr Johnson was concerned about the amount of money that was being lost because of careless management.
O, hasta annesi için endişe ediyor.
- She cares for her sick mother.
O iç tasarımda kariyerine devam etmektedir.
- She is pursuing her career in interior design.
Onlar sağlık hizmetleri için bir yasa tasarısı hazırladılar.
- They've written a bill for health care.
Young children can learn to care for a pet.
Would you care to dance?.
Care should be taken when holding babies.
I don't care what you think.
dental care.
in care.
Than Feraunte his cosyn had grete care and cryed full lowde .
I don't have a care in the world.