Su olmayan bir yerde kamp yapmak imkansızdır.
- Camping is impossible where there is no water.
Tom ve Mary ikisi de kamp yapmaktan hoşlanıyor.
- Tom and Mary both like camping.
Burası kamp kurmak için iyi bir yerdir.
- This is a good place to camp.
Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to set up camp.
Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.
- Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.
Tatil boyunca orada kamp yaptık.
- We camped there over the holiday.
Tom sahilde kamp yapmayı sever.
- Tom likes camping on the beach.
Bir hafta boyunca orada kamp yaptık.
- We camped there for a week.
Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to set up camp.
Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız.
- We'll have to camp out if we can't find a place to stay.
Konaklamak için yeterli yerleri yok.
- They don't have enough room to camp.
Don't camp up your performance of Malvolio in Twelfth Night this time.
We're planning to camp in the field until Sunday.
Go and camp the flag for the win.