O dün bizi görmek için geldi.
- She came to see us yesterday.
Hangisi ilk olarak geldi? Yumurta mı yoksa tavuk mu?
- What came first? The egg or the hen?
Kapak çıkmak istemiyor.
- The lid doesn't want to come off.
Bu yüzden mi buraya geldin?
- Is that why you came here?
Buraya ilk kez ne zaman geldin?
- When was the first time you came here?
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
- To be honest, we came to capture you.
Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.
- We came here to build a new town.
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
- She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.
Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi.
- All she said was that we would know when the time came.