İstasyona çok yakın yaşamak elverişlidir.
- It's convenient living so close to the station.
Bu yer yüzmek için elverişli.
- The place is convenient for swimming.
Ne zaman sizin için uygun olurdu?
- When would it be convenient for you?
Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir.
- This place isn't convenient for public transportation.
İstasyona çok yakın yaşamak elverişlidir.
- It's convenient living so close to the station.
Tren istasyonuna çok yakın yaşamak uygundur.
- It's convenient to live so close to the train station.
Gözlükler benim için kontakt lenslerden daha kullanışlıdır.
- Glasses are more convenient for me than contact lenses.
Bu kelime-işlemci çok kullanışlıdır.
- This word-processor is very convenient.
Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.
- Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice.
Gerçekten pratik değil.
- It's not really practical.