billett

listen to the pronunciation of billett
ألمانية - التركية
n l. bilet
(Briefchen) pusula
الإنجليزية - التركية

تعريف billett في الإنجليزية التركية القاموس.

ticket
{i} bilet

Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir. - Tickets are valid for just two days, including the day they are purchased on.

Konser için bilet alırken zorlandım. - I had difficulty getting a ticket for the concert.

ticket
{i} parti aday listesi

Geçmişte demokratik parti aday listesi için oy verdim fakat bundan sonra Cumhuriyetçi partiyi destekleyeceğim. - In the past I used to vote for the Democratic ticket, but from now on I'll climb on the Republican bandwagon.

ticket
{i} fiyat etiketi
ticket
{i} trafik cezası verilen kimseye cezasının mahiyetini bildiren resmi kâğıt
ticket
trafik cezası yazmak
ticket
para cezası
admission ticket
giriş bileti
ticket
(trafik) para cezası
ticket
etiket

İhlal edenler etiketlenecek. - Violators will be ticketed.

driving license
oto ehliyeti
driving license
sürücü belgesi
driving license
sürücü ehliyeti
driving license
ehliyet

Lütfen bana ehliyetini göster. - Show me your driving license, please.

Başarısız olmazsam, bu yıl ehliyetimi alabilirim. - If I don't fail, then I can get my driving license this year.

ticket
{i} parti programı
ticket
{f} etiketlemek
ticket
(isim) bilet, fiş, etiket, trafik cezası, parti programı, parti aday listesi, ehliyet (kaptan)
ticket
ticket agent bilet satan memur
ticket
bir partinin seçim namzetleri listesi
ticket
{i} (seçimde) bir partinin aday
ticket
trafik suçunu cezalandırmak için verilen karakol davetiyesi