Budist felsefede.
I can only speak for myself.
- Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
My dog is almost half the size of yours.
- Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
Thomas thinks he's the center of the world. He's very egocentric.
- Thomas kendisini dünyanın merkezi zannediyor. O, çok ben merkezci.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.