For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
I can't bring myself to trust his story.
- Ben onun hikayesine inanamıyorum.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
My brother-in-law is really egotistical.
- Eniştem gerçekten bencil.
Tom is young, rich, spoiled and egocentric.
- Tom, genç, zengin, şımarık ve benmerkezcidir.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
Tom has a mole under his left eye.
- Tom'un sol gözünün altında bir beni var.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.