belonging to a female or woman

listen to the pronunciation of belonging to a female or woman
الإنجليزية - التركية

تعريف belonging to a female or woman في الإنجليزية التركية القاموس.

her
ona

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank loaned her 500 dollars.

Ona kendi odamı gösterdim. - I showed her my room.

her
kendine

O, sırrı kendine sakladı. - She kept the secret to herself.

Jane'nin hayali kendine yaşlı ve zengin bir sevgili bulmaktı. - Jane's dream was to find herself a sugar daddy.

her
onu

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet her at the coffee shop.

Aşk onu rüyalarında görmektir. - Love is seeing her in your dreams.

her
dişil onun
her
onun

Onun görünümünü çekici bulurum. - I find her appearance attractive.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet her at the coffee shop.

her
{z} dişil onu; ona; ondan; onun: He loves her. Onu seviyor. He looked at her. Ona baktı. They hated her. Ondan nefret ettiler. It pleased
her
kendisi

Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu. - Catherine had an ulterior motive when she urged her father to buy a new car. She hoped that she'd be able to drive it herself.

Kendisini ateşle ısıttı. - She warmed herself by the fire.

her
ondan

O ondan daha akıllıdır. - He's smarter than her.

Herkes ondan iyi şekilde bahseder. - Everybody speaks well of her.

her
dişil onu
her
(dişil) onu
her
o
الإنجليزية - الإنجليزية
{p} her
belonging to a female or woman

    الواصلة

    be·long·ing to a fe·male or wo·man

    التركية النطق

    bîlôngîng tı ı fimeyl ır wûmın

    النطق

    /bəˈlôɴɢəɴɢ tə ə ˈfēˌmāl ər ˈwo͝omən/ /bɪˈlɔːŋɪŋ tə ə ˈfiːˌmeɪl ɜr ˈwʊmən/
المفضلات