Tom is a confirmed bachelor.
- Tom bir müzmin bekardır.
Both brothers said that they couldn't support both a wife and an airplane, so they spent their lives as bachelors.
- Her iki erkek kardeş hem bir eşe hem de bir uçağa bakamayacaklarını söyledi, bu yüzden hayatlarını bekar olarak geçirdiler.
I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
- Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
Tom and Mary are both still single.
- Tom ve Mary her ikisi de hâlâ bekar.
Tom and Mary are both still single.
- Tom ve Mary her ikisi de hâlâ bekar.
Tom remained single all his life.
- Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
Layla hoped to work for a wealthy single man.
- Leyla zengin bir bekar adam için çalışmayı umuyordu.
Tom remained unmarried all his life.
- Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.
Tom's older daughter is still unmarried.
- Tom'un büyük kızı hâlâ bekardır.
Being celibate means that you may only do it with other celibates.
- Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir.
Tom's older daughter is still unmarried.
- Tom'un büyük kızı hâlâ bekardır.
As far as I know, she's still unmarried.
- Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.
Being celibate means that you may only do it with other celibates.
- Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir.
He remained a bachelor all his life.
- Hayatı boyunca bekar kaldı.
Let's throw a bachelor party for Tom.
- Tom için bir bekarlık partisi verelim.