Tahtada yazılı olan benim adımdı.
- Written on the blackboard was my name.
Soyadın nasıl yazılıyor?
- How is your surname written?
Benim konuşmalarımın hepsi başkaları tarafından yazılmaktadır.
- My speeches are all written by other people.
Onun konuşmalarının hepsi diğer insanlar tarafından yazılmaktadır.
- Her speeches are all written by other people.
Söz uçar, yazı kalır.
- Words fly away, the written remains.
Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
- This poem was originally written in French.
Kitap, İspanyolca olarak yazılmış.
- The book is written in Spanish.
İngilizce yazılmış bir kitap okudu.
- He read a book written in English.
I can speak Japanese fairly well, but I have no understanding whatsoever of written Japanese.
... Eric's written a book. ...
... perfectly illustrates his history written in successive layers ...