Tom Mary'ye karşı nazik değildi.
 - Tom wasn't polite to Mary.
Tom beş dil konuşuyor ama onların hiçbirinde nasıl nazik olunacağını bilmiyor.
 - Tom speaks five languages, but doesn't know how to be polite in any of them.
Yaşlılarınıza karşı kibar olmalısınız.
 - You must be polite to your elders.
Konuşurken birinin sözünü kesmek kibarlık değildir.
 - It is not polite to interrupt someone while he is talking.
Bana hemen yanıt yazması inceliktir.
 - It is polite of her to write me back at once.
Bu sınıftaki tüm çocuklar çok terbiyelidir.
 - All the children in this class are very polite.
Bana hemen yanıt yazması inceliktir.
 - It is polite of her to write me back at once.
Japonlar genellikle incedirler.
 - Japanese people in general are polite.
Konuşurken birinin sözünü kesmek kibarlık değildir.
 - It is not polite to interrupt someone while he is talking.
Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu.
 - Tom said he liked what she had made for dinner, but he was only being polite.