التركية - الإنجليزية
تعريف başbakanı في التركية الإنجليزية القاموس.
- başbakan
- Prime Minister
The Prime Minister will hold a press conference tomorrow.
-Başbakan yarın bir basın toplantısı düzenleyecek.
Prime Minister Koizumi is certainly not a cold-blooded man.
-Başbakan Koizumi kesinlikle soğukkanlı bir insan değildir.
- başbakan
- chancellor
Konrad Adenauer was the first chancellor of the Federal Republic of Germany.
-Konrad Adenauer Federal Almanya Cumhuriyeti'nin ilk başbakanıdır.
Angela Merkel is the first female German chancellor.
-Angela Merkel, ilk kadın Alman başbakanı.
- başbakan
- head minister
- başbakan
- premier
Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
-Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
The premier and his cabinet colleagues resigned.
-Başbakan ve kabine arkadaşları istifa ettiler.
- başbakan
- prime minister, premier
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف başbakanı في التركية التركية القاموس.
- Başbakan
- başvekil
- başbakan
- Hükûmet başkanı; Bakanlar Kurulunun başı, kabinenin başı, başvekil
- başbakan
- Hükûmet başkanı, Bakanlar Kurulunun başı, kabinenin başı, başvekil
المصطلحات ذات الصلة
başbakanı
الواصلة
baş·ba·ka·nıResimler
السابق
المفضلات