التركية - الإنجليزية
تعريف bütçesi في التركية الإنجليزية القاموس.
- bütçe
- {i} budget
We'll have to double our budget for next year.
-Gelecek yıl için bütçemizi ikiye katlamak zorunda kalacağız.
Tom budgeted three hundred dollars for the party.
-Tom parti için üç yüz dolarlık bütçe ayırdı.
- besin bütçesi
- (Çevre) nutrient budget
- cari gelir ve gider bütçesi
- (Askeri) operating budget
- program bütçesi
- (Ticaret) program budgeting
- Bütçe
- budged
- aile bütçesi
- Family budget
- bütçe
- supply
- bütçe
- the estimates
- bütçe
- income
- faaliyet bütçesi
- (Ticaret) operating statement
- işletme bütçesi
- (Hukuk) operational budget
- kamu bütçesi
- capital budget
- kraliyet bütçesi
- civil list
- parçacık ışın; küçük karakol/devriye botu; Başkanın bütçesi
- (Askeri) particle beam; patrol boat; President's budget
- pazarlama bütçesi
- (Ticaret) marketing budget
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف bütçesi في التركية التركية القاموس.
- BÜTÇE
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Devletin veya diğer kuruluşların yıllık gelir ve giderlerini (sarfiyat ve varidatlarını) gösteren ve bunlarla ilgili harcamaları tayin eden hesap işleri
- bütçe
- Devlet ve öteki kuruluş veya toplulukların belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerinin oranlama niceliklerini önceden belirleyen, onaylayan ve bu işlemlerin yapılmasına izin veren kanun veya karar
- bütçe
- Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerini tür ve ayrıntılarıyla gösteren çizelge: "Düğün sahibinin bütçesi ne kadar dar ve mütevazı olursa olsun, hokkabaz şarttı."- S. Ayverdi
- aile bütçesi
- Kısa bir süre içinde bir işçinin veya işçi ailesinin hayat seviyesinde meydana gelen değişmeleri belirlemek amacıyla yapılan istatistik çalışması
المصطلحات ذات الصلة
bütçesi
الواصلة
büt·çe·siResimler
المفضلات