bölmeler

listen to the pronunciation of bölmeler
التركية - الإنجليزية

تعريف bölmeler في التركية الإنجليزية القاموس.

bölme
division
bölme
{i} partition
bölme
{i} chamber
bölme
{i} closet
böl
divide into
bölme
hatch
bölme
(Bilgisayar) split

We'd like to split it. Could you bring it to us on two plates? - Onu bölmek istiyoruz.Bize onu iki tabakta getirir misin?

bölme
(Ticaret) split up
bölme
allotment
bölme
compound
bölme
cutout
bölme
segmenting
bölme
plate

We'd like to split it. Could you bring it to us on two plates? - Onu bölmek istiyoruz.Bize onu iki tabakta getirir misin?

bölme
(Bilgisayar) intercept
bölme
(Ticaret) sharing
bölme
front wall
bölme
{i} curtain
böl
{f} divided

Mother divided the cake into three parts. - Annem pastayı üç parçaya böldü.

Mother divided the cake into eight pieces. - Anne pastayı sekiz parçaya böldü.

böl
hyphenate
böl
{f} forked
böl
divide

The equator divides the globe into two hemispheres. - Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.

The road divides here into two. - Yol burada ikiye bölünür.

bölme
screen
bölme
dividing
bölme
compartment

I found the secret compartment quite by accident. - Gizli bölmeyi oldukça kazara buldum.

The R.M.S. Titanic was divided into 16 watertight compartments. - RMS Titanik 16 tane su geçirmez bölmeye ayrıldı.

bölme
bulkhead
bölme
fractionation
bölme
bay
bölme
apportionment
bölme
segmentation
bölme
fraction
böl
dividing
bölme
split to
bölme
to split
bölme
splitting of
böl
divvy
böl
split

The inflation issue split the party. - Enflasyon sorunu partiyi böldü.

Let's split the bill today. - Bugün hesabı bölüşelim.

böl
divideinto
bölme
(Denizcilik) bulkhead
bölme
section
bölme
repartition
bölme
dividing wall
bölme
splitting
bölme
divisional
bölme
screening
bölme
septum
bölme
partition, dividing wall; room divider
bölme
divided, partitioned, separated
bölme
hatchway
bölme
division; partition, dividing wall; compartment, bay; bulkhead
bölme
divide

The only way on Earth to multiply happiness is to divide it. - Dünya üzerinde mutluluğu çoğaltmanın tek yolu onu bölmektir.

The R.M.S. Titanic was divided into 16 watertight compartments. - RMS Titanik 16 tane su geçirmez bölmeye ayrıldı.

bölme
dissepiment
bölme
distribution
bölme
septa
bölme
apportion
bölme
scission
bölme
dispensation
desenli bölmeler
(Bilgisayar) patterned panes
التركية - التركية

تعريف bölmeler في التركية التركية القاموس.

bölme
Salon, oda veya sofa gibi büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer: "Gözlerimi tabağıma eğmiş bir vaziyetteyim ama, telefon bölmesini âdeta bakmadan görüyorum."- R. H. Karay
bölme
Cins kavramlarını tür, alt tür kavramlarına ayırma işi
bölme
Büyük bir yeri, alanı küçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perde: "Vagonun birine binip bölmelerden birine yerleşti."- M. Ş. Esendal
bölme
Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim
bölme
Kalın ağaç gövdesinden odun veya tekne yapmak için ayrılan tomruk
bölme
çay tabağı
bölme
Gemilerin içinde, su baskını, yangın gibi durumlarda, ara kapılar kapanınca arızanın veya hasarın yayılmasını önlemek için kullanılan birbirlerinden ayrılmış yerler
bölme
Büyük tepsi
bölme
Salon, oda veya sofa gibi büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer
bölme
Büyük bir yeri, alanı küçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perde
bölme
Bölmek işlemi, taksim