Tom gözlüklerini arıyor.
- Tom is looking for his glasses.
Annem gözlüksüz okuyamaz.
- My mother can't read without glasses.
Bardaklara brandy doldurdu.
- She poured brandy into the glasses.
Lütfen bu bardakları kaldırın.
- Please put these glasses away.
O, gözlük olmadan araba kullanamaz.
- He cannot drive without eyeglasses.
Günümüzde sevginin gözlükleriyle görüyorum.
- I see through the eyeglasses of love nowadays.