Üç saat sonra eve geri döndü.
- He returned home three hours later.
Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
- He explained later how he made this decision.
Genç bir adamken, sonradan ünlü olacağını bilmiyordu.
- As a young man, he did not know that he was to become famous later on.
Seri katillerin çoğu, çocukluklarında şiddete maruz kalmışlardır, ama çocukluklarında şiddete maruz kalan çok az insan, sonradan seri katil olmuştur.
- Most serial killers have experienced brutal childhoods, but very few people who experienced brutal childhoods later become serial killers.
Belki bir seferde bir şey yapmaya çalışmalısın.
- Perhaps you should try doing one thing at a time.
Tom'un bir seferde sadece bir ziyartçisi olması gerekiyor.
- Tom is only supposed to have one visitor at a time.
Birisi bir seferde birden fazla şey yapamaz.
- One can't do more than one thing at a time.
Hiç kimse bir defada birden daha fazla şey yapamaz.
- No one can do more than one thing at a time.
Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
- You walk on and I will catch up with you later.
Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?
- Let me call you back later, OK?
climb stairs two at a time.
He manages to abstain from smoking for weeks at a time, but then gives in and starts again.