الإنجليزية - التركية
تعريف as known because; as inferred because; as determined because في الإنجليزية التركية القاموس.
- because
- dolayı
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
-Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
O, kardan dolayı geç kaldı.
-He was late because of the snow.
- because
- çünkü
Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.
-We go to school because we want to learn.
Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız.
-I dislike Chris because he is very rude and insensitive.
- because
- -dığı için
- because
- conj. çünkü
- because
- (bağlaç) çünkü, yüzünden, dolayı, diği için
- because
- bağ. -diği için, nedeniyle; çünkü
- because
- diği için
- because
- yüzünden
Kötü hava yüzünden, o gelemedi.
-Because of the bad weather, he couldn't come.
Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.
-Students don't read many books because of TV and comics.
- because
- -den dolayı
- because
- -diği için
- because
- (Havacılık) den dolayı
- because
- dığı için
- because
- because of dolayı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف as known because; as inferred because; as determined because في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- because
He's not a nice guy, because he yells at people for no reason.
as known because; as inferred because; as determined because
الواصلة
as known because; as in·ferred because; as de·ter·mined be·causeالنطق
Resimler
السابق
المفضلات