arbeitskollege

listen to the pronunciation of arbeitskollege
الإنجليزية - التركية

تعريف arbeitskollege في الإنجليزية التركية القاموس.

co-worker
İş arkadaşı

O bir iş arkadaşını arabayla götürdü. - She gave a lift to a co-worker.

Sami yardımcı olacak birkaç iş arkadaşına ihtiyaç duydu. - Sami needed a few co-workers to assist.

colleague
mesai arkadaşı
colleague
{i} iş arkadaşı

İkisi benim iş arkadaşımdır. - Both are my colleagues.

O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı. - His colleagues gave him a present when he retired.

mate
{f} dengini bulmak
colleague
görevdaş
colleague
(Politika, Siyaset) siyasal olarak muadil
mate
eş olmak
co-worker
meslektaş

O bir meslektaşa güvendi. - She trusted a co-worker.

O gerçekten çok çalışıyor ve onun meslektaşları bunun için ona saygı duyuyor. - He works really hard, and his co-workers respect him for it.

colleague
meslektaş

Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti. - The colleague whose husband is French has left for Paris.

İspanya'da bir meslektaşımız var. - We have a colleague in Spain.

mate
arkadaş

Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar. - They want to choose their mates by their own will.

Tom ve ben ruh arkadaşlarıyız. - Tom and I are soul mates.

colleague
arkadaş

Onlar çalışma arkadaşlarımdır. - They are both colleagues of mine.

Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu. - His novel ideas are time and again getting him into trouble with his more conservative colleagues.

colleague
görevdeş
mate
Dost, arkadaş
mate
mate mat et/çiftleş
mate
çift hayvanın erkek veya dişisi
mate
ikinci kaptan
ألمانية - الإنجليزية
workmate
teammate
team mate
colleague
mate
co-worker
work mate